Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD, 1971) 40. yılının kutlandığı 2011 yılında yapılan Genel Kurul Toplantısı’nda üyeler, derneğin Kurucu Onursal Başkanı’ndan, TBD’nin amaçlarını ve ilkelerini kayda geçiren ve derneğin kuruluş ve gelişme yıllarında yapılan çalışmaları açıklayan bir kitap hazırlamasını ve 40 yılda gerçekleştirilen başarıların yanı sıra, günümüzün sorunlarını da tartışarak mesleğimizin ve sektörümüzün geleceğine yön verecek yeni bir görüş ufku (vizyon) tanımlamasını istemişlerdi.
Görevi üstlenen Köksal, yaklaşık 18 ay süren bir çalışmayla, “Bilişim Devriminde Türkiye: 1971- 2011- 2051” başlıklı yapıtı, “Türkiye Bilişim Derneği 40. Yıl Armağanı” olarak dernek yönetimine sundu. Yapıt “TBD Yayını” olarak Kasım 2012’de çıktı, 21-23 Kasım 2012 günlerinde JW Marriott Hotel, Ankara’da gerçekleştirilen TBD 29. Ulusal Bilişim Kurultayı’nda üyelere Bilişim Kesimi’yle ilgili STK’lara, öğretim, üretim ve yönetim kesimlerimize ve kamuya ücretsiz olarak dağıtıldı; konuyla ilgili planlama örgütümüz yöneticilerine, ilgili milletvekillerimize, bakanlarımıza da ulaştırıldı.
Yapıtın Birinci Bölümü, “Kırk yıllık Bilişim düşlerimizin hepsi gerçekleşti; o dündü, şimdi bize yeni düşler gerek” başlığını taşıyor ve 20 alt bölümden oluşuyor.
Toplam 360 sayfalık yapıtın yalnızca 209 sayfalık ilk yarısını oluşturan bu ana bölümde, herhangi bir meslekten bir yurttaşın kolayca okuyup anlayabileceği bir dil kullanılıyor… TBD’nin kuruluşu, ilkeleri ile Türkiye’nin 40 yıllık geçmişte sağlanan bilişimle ilgili altyapıları, uygulamada sağlanan başarıları incelendikten sonra, bugünkü durumu bir “Güçlü Yanlar / Zayıf Yanlar / Fırsatlar / Tuzaklar (GZFT) Çözümlemesi ile değerlendiriliyor. Rakiplerimizden Brezilya, Rusya Federasyonu, Hindistan, Çin Halk Cumhuriyeti, İrlanda, İsrail, Güney Kore’nin durumları, yazılım endüstrilerini güçlendirmek üzere aldıkları önlemler gözden geçirildikten sonra, şimdi “40 yıllık bu birikimimizi yağmaya uğratmadan (toplumsal-eğitimsel-ekonomik-hukuksal sorunlarımızı öncelikle çözüme kavuşturmak koşuluyla), tarım-endüstri-hizmet kesimlerimizin tümünü sürükleyebilecek nitelikteki bilişim / yazılım birikimimizle, Türkiye ekonomisini 2051’de Çin, Hindistan, ABD, Rusya, Brezilya ve Japonya’nın ardından yeryüzünün 7., belki de Japonya’nın kıl payı önünde 6. en büyük ekonomisi olarak geliştirebileceğimiz gösteriliyor. Başarılı bir stratejik planlama gerektiren bu süreç, ayrıntılı biçimde çözümlenen uluslararası sosyo-ekonomik verilerle destekleniyor.
Yapıtın “Ortak Belleğimiz / Belgeler Veriler Olgular” başlığını taşıyan İkinci Bölümü’nde ise, yazarın daha ayrıntılı bilgiye gerekseme duyabilecek “meraklı okur için” sunduğu altı kısa incelemesi arasında şu iki konu da yer alıyor: (a) Türkiye’nin Geleceğini Belirleyici Etmen Olarak Ulusal Yazılım Endüstrisi; (b) Elektrik, Elektronik ve Bilgisayar Mühendisliğindeki Birikimiyle Türk Toplumu Bilişim Çağının En Güçlü Uluslarından Biri Olabilecek Konumdadır.
Arka kapakta yazar ile yapıtı, aşağıdaki tümcelerle tanıtılıyor:
“Türk bilişim sektörü adına 1996’da ilk kez verilen TBD-TÜBİSAD Yaşam Boyu Başarı Ödülü sahibi Prof. Dr. Aydın Köksal, sektörün en eski sivil toplum kuruluşu Türkiye Bilişim Derneği’nin Kurucusu ve Onursal Başkanı’dır. Bilişim, bilgisayar, donanım, yazılım, iletişim vb. Türkçe bilişim terimlerinin de yaratıcısı olan Köksal, Türkiye’de Bilgisayar Mühendisliği’nin yeni bir bilim ve öğretim dalı olarak Türkçe gerçekleştirilmesinde öncülük etmiştir.”
*
“Türk Bilişim Sektörü’nün en eski sivil toplum kuruluşu olan Türkiye Bilişim Derneği için “40. Yıl Armağanı” olarak hazırladığımız bu yapıt, geçmiş 40 yılın kuş bakışı kısa bir öyküsünü sunduktan sonra, 2050’ler Türkiye’si için yeni bir görüş ufku ve gelişme senaryoları sunmaktadır.
“Sonuç olarak 40 yılda düşlerimizin birçoğu gerçekleşti. Bu gerçekleşenler daha çok altyapıyla ilgili olduğu için, işin belki de en güç, en gözükmeyen bölümleriyle ilgili… Şimdilik hâlâ bir fidan gibi kırılgan gözüken ulusal bilişim gücümüz, geçmişten biraz ders almayı başarabilirsek, kısa sürede kökleri ekonomimizin bütün kesimlerini besleyecek güçlü, verimli bir ağaca dönüşecek. Türk toplumunun çoktan kanıtlanmış gelişme gizilgücü, yakın gelecekte bütün insanlığı şaşırtacak büyük bir hızla gerçekleşecek.
“21. yy’da gönenç ve uygarlık bayrağını Türkiye dalgalandıracak.”