Aydın Köksal’ın Nisan 1975’te İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü içinde örgütlenen Dilbilim Programı’ında savunduğu “A First Approach to A Computerized Model for the Automatic Morphological Analysis of Turkish” başlıklı doktora tezini, “Türkçenin Bilgisayarla gerçekleştirilen ilk Biçimbilgisi Çözümlemesi” olarak Üniversite’nin Dilbilim ile Bilgisayar Mühendisliği Bölümlerini temsil eden, bir yandan Prof Dr. Ülkü Çelik Şavk ile Prof. Dr. Nalan Büyükkantarcıoğlu, öte yandan Prof. Dr. Ersin Töreci’nin destekleriyle, Hacettepe Üniversitesi 37 yıl sonra yeniden yayımladı. Bu çalışma aslında tüm bitişken diller (İng. agglutinative languages) üzerinde başarıyla gerçekleştirilen ilk “Bilişimsel Dilbilim” (İng. computational linguistics) çalışması idi.
“A First Approach to A Computerized Model for the Automatic Morphological Analysis of Turkish and Two Related Articles in Turkish” başlığı altında yeniden yayınlanan Tez’in özgün yayını, çoğaltma yöntemiyle 1975’te yapılmıştı. Yeni yayında, Tez’in özgün İngilizce menine eklenen “İlgili iki Türkçe makale”den biri, yazarın 18 Aralık 1978’de Ankara’da toplanan TBD İkinci Ulusal Bilişim Kurultayı’na Türkçe olarak sunduğu bilimsel bir bildiri (Türkçenin Özdevimli Biçimbilim Çözümlemesi), ikincisi ise, yine yazarın 20 Mayıs 2003’te Ankara’da toplanan XVIII. Ulusal Dilbilim Kurultayı’na sunduğu ve “Bilişimsel Dilbilim” alanını ve bu alanda Türkiye’de yapılan çalışmaları özetlediği “Türkçe, Bilişim, Dil, Dilbilim” başlıklı Çağrılı Açış Konuşması”dır. (A First Approach to A Computerized Model for the Automatic Morphological Analysis of Turkish and Two Related Articles in Turkish, Doctoral Thesis 1975, Articles 1978, 2003, Aydın Köksal, Hacettepe Üniversitesi, Ankara, 2012, xxviii + 327 sayfa.)
Yazar ile yapıtı okura, arka kapaktaki şu kısa tanıtma yazısıyla sunuluyor:
Aydın Köksal enlightenment: “He is like alluvium rich deep rivers. Inspite of his many achievements, Aydın Köksal has been one of those rare people whose character remains unbewildered by success. He always keeps amassing his workload. This aspect of his personality gives him also the fortitude to overcome obstacles and pains.”
Adnan Binyazar, Öğretmen Dünyası (The World of The Teacher), July 2010.
A work from the splendid writer of Language and Culture: “As a matter of fact, I knew Aydın Köksal, the splendid writer of Language and Culture long before I met the engineer Prof. Dr. Aydın Köksal. When I was a university student, I read this book, from cover to cover. Sometimes later when I joined the Department of Linguistics at Ankara University, the chairman of our Department, Prof. Dr. Doğan Aksan, asked me what my particular field of interest was. I responded that I wanted to work on morphology and syntax, underlining that not much work has been done in these areas. Professor Aksan took a thick black book (as we call “a brick” in Turkish) from the shelf, and placed it on the table, in front of me and said: “In that case, you can start with this!” I opened the book and saw that it was the doctoral thesis of Aydın Köksal; a superb work on morphology… an oasis in the desert… This work impressed me very deeply, not only did I realize what an extraordinary work it was, but it also brought me face to face with my own ignorance.”
Prof. Dr. N. Engin Uzun, Bilim ve Ütopya (Science and Utopia), July 2004.
Arka kapaktaki bu tanıtma metinlerinin özgün Türkçe karşılıkları şöyle:
Aydın Köksal Aydınlığı: “Bol alüvyonlu derin ırmaklara benzetirim ben onu. Onca başarıya karşın, başarı şaşkınlığına kapılmayan ender kişilerden biridir. Önüne hep yapacaklarını yığmıştır. Kişiliğinin bu yanı, onu acılara karşı da dirençli kılmıştır.”
Adnan Binyazar, Öğretmen Dünyası, Temmuz 2010.
Dil ile Ekin’in muhteşem yazarından bir yapıt: “Ben aslında yüksek mühendis Prof. Dr. Aydın Köksal’ı değil, Dil ile Ekin’in muhteşem yazarı Aydın Köksal’ı çok öncesinden tanıyordum. Kitabı, üniversite öğrenciliğimde su gibi okuduğum bir kitaptı. Daha sonra, Ankara Üniversitesi Dilbilim Bölümü’nde asistan olduğum ilk günlerde Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Doğan Aksan’a hangi alanda çalışmak istediğimi söylerken bu alanda fazla çalışma yapılmadığını da vurgulayarak, biçimbilim ve sözdizim alanlarını işaret etmiştim. Kendisi de bana kara kaplı, hani tuğla gibi derler, o cinsten bir kitabı raftan alıp önüme bırakmış ve “Öyleyse buradan başlayabilirsin” demişti. Açıp baktığımda Aydın Köksal’ın muazzam bir biçimbilim çalışması olan doktora tezini karşımda görmüştüm. Çölde bir vaha gibi… Bu çalışma beni çok derinden etkilemişti, hem cehaletimi yüzüme vurarak, hem de sıra dışı bir çalışma olarak.”
Prof. Dr. N. Engin Uzun, Bilim ve Ütopya, Temmuz 2004.